29 Nisan 2009 Çarşamba

1929 Dünya Ekonomik Bunalımı



29 Ekim 1929'da New York borsasının çökmesiyle başlayan Büyük Dünya Bunalımı (Kara Salı), tüm dünyada 1933'e değin yoğun bir biçimde yaşanmış, bu tarihten sonra silahlanma yarışı ile birlikte, gelişmiş ülke ekonomileri yavaş yavaş canlanmaya başlamıştır. 20.yy'ın ilk dünya çapındaki bunalımı olan 1929 Bunalımı'nda yanlızca gelişmiş ülkelerde 50 milyon insan işsiz kalmış, iflaslar, dünya üretim ve ticaretindeki düşüşler o zamana değin görünmemiş boyutlarda olmuştur. Avrupa'da Faşizm, dünyada Militarizm'in yükselişi, dünya bunalımının yarattığı koşullarda gelişmiştir.

A.B.D.'de başlayan ve Ekim 1029'da New York borsasının çöküşüyle simgeleştirilen bu bunalımın tohumları "canlanma dönemi" olarak adlandırılan 1924-1929 arasında atılmıştı. I. Dünya Savaşı'ndan sonra dünyadaki ekonomik etkinlikler, A.B.D. ekonomisine ve para politikasına adeta bağımlı hale gelmişti. "Neşeli 1920'ler" olarak anılan dönemde, A.B.D. ekonomisinde, otomobil, elektrikli mallar ve petrol gibi yeni sanayilere yapılan yatırımlar büyük bir canlılık doğurmuştu. Büyük kar beklentileri, hisse senetleri alım satımının yoğunlaşmasına ve bunların fiyatlarının hızla yükselmesine yol açarak, aynı zamanda spekülatif yatırım ve alım satımları çok çekici bir alan durumuna getirmişti.

Bu dönemde ilk bunalım belirtileri tarımsal alanda görülmeye başlandı. I. Dünya Savaşı nedeniyle tüm ülkeler tarımsal üretim kapasitelerini arttırmışlardı. Savaştan sonra, talebe göre bir dünya tarımsal üretim fazlasının ortaya çıkmasıyla birlikte 1920'lerin ortalarından başlayarak tarım ürünleri fiyatları düşmeye başladı. Hem gelişmiş, hem de geri kalmış ülkelerin tarım kesimlerindeki üreticilerin gelirlerindeki düşüş, bunların sanayi kesiminin mallarına olan talebini de düşürdü. Dünya üretim kapasitesi ve üretimi artmıştı ancak bu fazla üretim, tarımsal bunalım, yüksek gümrük duvarlarıi adaletsiz gelir dağılımı ve özellikle A.B.D.'nin güttüğü parasal politika nedeniyle, dünya çağında satılamıyor, tüketilemiyordu.

A.B.D. ağır tazminatlar ödemek durumunda kalan yenik devletere, 1924 Dawes Planı ile büyük krediler açmaya başlayınca başta Almanya olmak üzere, bu ülkeler üretimlerini arttırıp, tazminat ve borçlarını A.B.D.'ye mal olarak ödemek istediklerinde, A.B.D. kendi pazarını korumak amacıyla buna yanaşmadı. Dolayısıyla yeterince ihracat yapamayan yenik devletler borçlarını ödeyemez duruma düştüler.

19. yüzyıl'da İngiltere'nin dünya ekonomisinde oynadığı rolü, I. Dünya Savaşı'ndan sonra üstlenen A.B.D., İngiltere'nin güttüğü parasal politikalardan farklı olarak, hem dünya ülkelerine kredi açıyor, hem de ihracat fazlası politikası güderek, diğer ülkelerin A.B.D'ye olan borçlarını ödemelerini imkansız kılıyordu. 1928'de A.B.D.'nin Avrupa'ya açtığı kredilerin kesintiye uğraması ve geri çekilmeye başlanmasıyla, ekonomileri büyük ölçüde bu kredilere dayanan Avrupa ülkeleri de ekonomik bunalıma girmeye başladı. Bunun üstüne A.B.D'deki 1929 bunalımı da eklenince, dünya ülkelerinde doğrudan bunalım çok daha da derinleşti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder