26 Mayıs 2009 Salı

Bira Hakkında Birkaç Lakırdı



Bira arpa maltı, şerbetçiotu, bira mayası ve su ile üretilen, alkol oranı %3,5 ile %5 arası değişebilen( %8′i bulanlarda var), soğuk içilen alkollu bir içki olarak tanımlanabilir.

Birayı ilk MÖ 7000′lerde Sümerliler bulmuş, onlar da Mısırlılara öğrenmiş. Mısırlılarda halk bira, üst tabaka şarap içermiş. Türk soyu olarak kabul edilen Hititler’de birayı tüketmişler. Antik Yunan’da da çok sevilmiş hatta Hipokrat bira için “Susuzluğu giderir, hazma zararsız ve mideyi şişirmez” demiş. Antik Yunan’dan bütün Avrupa’ya yayılan bira özellikle Kuzey Avrupa’da çok tutulmuş.

Osmanlı’da bira mevzuata ilk 1847′de “arpa suyu” olarak girmiş. İlk bira fabrikası 1893′de Bomonti’de kurulmuş, ardından 1909′da Nektar fabrikası hizmete girmiş.

Avrupa’da kişi başına 170 litrelik tüketimle Danimarka biranın kalesi. Onu 147 litre ile Almanya takip ediyor. Türkiye’deki kişi başına bira tüketimi yılda 5,5-6 litre.

Biranın ideal içilme ısısı 6-8 derece. Aşırı soğutulan bira da kendine has lezzetini yitirip, köpürmüyor. Biranın köpüğü ile içilmesi tavsiye ediliyor. Bardağın üstündeki 2-2,5 cm lik bir köpük tabakası şerbetçiotu tadının ve aromanın ortaya çıkmasına yardımcı oluyor.

Bira mayalanmasına göre alt “ale” ve üst “lager” olarak ikiye ayrılıyor. Almanların ‘lager’ tipi birası genellikle açık renkli ve soğuk içiliyor. Belçikalılar birayı çeşitlendirerek çileklisini bile üretmişler !. Çeklerin koyu kıvamlı biraları çok beğeniliyor. İngilizler ve İrlandalılar ale tipi bira seviyorlar ve üretiyorlar. İngilizler birayı oda hararetinde içmeyi tercih ediyorlar ve biraları koyu renkli. İrlanda’nın ihraç malı olan Guinness biraları ise siyah. Bu arada İngilizlerde özelikle işçi sınıfının ve tüm İrlandalıların müdavimi oldukları pubları da unutmamak lazım.

Bana gelince, birayı özellikle sıcak yaz akşamları, hele ki deniz kıyısında isem, güneş batışına karşı içmeye bayılırım. Bir de yanında patates kızartması veya cips olursa …..süper.

Ocak 2006′da Amsterdam’da Heineken biralarının üretim-tanıtım merkezine gittim. Biranın tarihi ve yapımını o kadar güzel realize etmişler ki hayran kaldım. Giriş 10 euro’ydu. Elinize 4 tane de fiş veriyorlar. Bunların üçü bedava bira, biri ise çıkıştaki hediye için.

Genelde dolaşanların yaş aralığı 18-40. Bu nedenle onlara hitap edecek büyük bir aktivite bölümü de hazırlamışlar. Kendi fotoğrafınızı veya videonuzu çekebiliyor, çeşitli oyunlar oynanarak, dj’lik yapabiliyorsunuz. At arabası similatorü ile Amsterdam sokaklarında dolaşabiliyorsunuz. .

Ben Amsterdam’a herhangi bir tur firması ile gitmedim için turla gidenlere böyle bir yerin varlığından bahsediliyor mu bilmiyorum. Müzeler bölgesine çok yakın olan ve haritalarda “Heineken Experience” olarak geçen merkezi mutlaka görün, bira hakkında bilgilenin ve içinde eğlenceli vakit geçirin derim. Dilerim yakın zamanda tanıtım ve pazarlama mekanizması olarak bizim bira üreticilerimiz de böyle merkezler açarlar…..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder