23 Mayıs 2009 Cumartesi

Dikkat ! İnsan Kaynakları

20. yüzyılın son çeyreğine kadar dünya ekonomi literatüründe “İnsan Kaynakları” yoktur, “İnsan Sermayesi” kavramı vardır.

İnsan, üretim sürecindeki “para,makine, insan” üçlü saç ayağından biri ve hatta en maliyetli olanıdır. İşe alınır, kullanım süreci dolunca ise derhal atılır. Kulağı son derece rahatsız eden bu yaklaşıma İnsan Kaynakları teorisyenlerinden önce Birleşmiş Milletler organizasyonu el atmış ve insanlık dışı koşullarda çalıştırılanlara yönelik bir dizi önlem getirmiştir.

1970’lere gelindiğinde ise Amerika Birleşik Devletler’indeki dünya devi firmaların yüksek maliyetler ve verimsizlik nedeniyle kar edemez hale gelmesi, akademisyenleri “İnsan Kaynağı” üzerine çalışma yapmak üzere tetiklemiştir. İnsanın sadece bir şirket girdisi sayılamayacağı, onun da ihtiyaçları, beklentileri, sıkıntıları olabileceği yaklaşımı kısa sürede karşımıza “İnsan Kaynakları Teorisini” çıkarmıştır.

Günümüzde her çaptaki şirket için en kısa tanımı ile İnsan Kaynakları “şirket bünyesine girmeye aday veya içindeki insanların ihtiyaçları ve beklentileri ile ilgilenen bölümdür”.

İnsan Kaynakları bölümleri şirket çalışanlarının bahsi geçen ihtiyaç ve beklentilerini elindeki bir dizi enstrümanla karşılar; işe alım ve oryantasyon, performans değerlendirme, eğitim yönetimi, ücretlendirme yönetimi, kariyer yönetimi, çalışan iletişimi ve motivasyonu , sosyal hak ve faydalar ve organizasyonel gelişim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder